بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَتِ ٱلْأَعْرَابُ ءَامَنَّاۖ قُل لَّمْ تُؤْمِنُواْ وَلَٰكِن قُولُوٓاْ أَسْلَمْنَا وَلَمَّا يَدْخُلِ ٱلْإِيمَٰنُ فِى قُلُوبِكُمْۖ وَإِن تُطِيعُواْ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ لَا يَلِتْكُم مِّنْ أَعْمَٰلِكُمْ شَيْـًٔاۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ١٤

Bedevîler «İman etdik» dediler. De ki: «Siz îman etmediniz amma, (bari) müslüman olduk deyin. İman henüz sizin kalblerinize gir (ib yerleş) memişdir. Eğer Allaha ve peygamberine itaat ederseniz O, sizin amel (ve hareket) lerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah (mü'minleri) çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir».

– Hasan Basri Çantay

إِنَّمَا ٱلْمُؤْمِنُونَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦ ثُمَّ لَمْ يَرْتَابُواْ وَجَٰهَدُواْ بِأَمْوَٰلِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فِى سَبِيلِ ٱللَّهِۚ أُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلصَّٰدِقُونَ ١٥

Mü'minler ancak o kimselerdir ki Allaha ve resulüne îman etdikden sonra şübheye sapmayıp Allah yolunda mallariyle, canlariyle savaşırlar. İşte onlar (îmanlarında) saadık olanların ta kendileridir.

– Hasan Basri Çantay

قُلْ أَتُعَلِّمُونَ ٱللَّهَ بِدِينِكُمْ وَٱللَّهُ يَعْلَمُ مَا فِى ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِى ٱلْأَرْضِۚ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلِيمٌ ١٦

De ki: «Siz dîninizi Allaha mı öğretiyorsunuz? Halbuki Allah, göklerde ne var, yerde ne varsa bilir. Allah her şey'i hakkıyle bilendir.

– Hasan Basri Çantay

يَمُنُّونَ عَلَيْكَ أَنْ أَسْلَمُواْۖ قُل لَّا تَمُنُّواْ عَلَىَّ إِسْلَٰمَكُمۖ بَلِ ٱللَّهُ يَمُنُّ عَلَيْكُمْ أَنْ هَدَىٰكُمْ لِلْإِيمَٰنِ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ ١٧

Onlar İslama girdiklerini senin başına kakıyorlar. (Onlara) de ki: «Müslümanlığınızı benim başıma kakmayın. Bil'akis sizi îmâna muvaffak etdiği için size Allah minnet eder, eğer size («İnandık» demenizde) sadık (insan) larsanız.

– Hasan Basri Çantay

إِنَّ ٱللَّهَ يَعْلَمُ غَيْبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِۚ وَٱللَّهُ بَصِيرٌۢ بِمَا تَعْمَلُونَ ١٨

Şübhesiz göklerin ve yerin gaybını Allah bilir. Allah, ne yapıyorsanız hakkıyle görücüdür.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu